ABD, Sürdürülebilirlikte Daha Fazla Gecikmeyi Kaldıramaz

02/09/24

ABD Plastik Paktı’nın 2025 hedeflerini 2030’a erteleme kararı, yalnızca bir takvim güncellemesi değil; küresel ambalaj endüstrisi için güçlü bir uyarı işareti olmalı. Elbette plastik ambalaj yapısında dönüşüm zorluklarla dolu. Ancak beş yıllık bu erteleme, ABD’nin döngüsel ekonomi yarışında daha da geride kalmasına neden olabilir.

Küresel İlerleme Hızlanırken ABD Yavaşlıyor

Avrupa ve Asya gibi bölgeler, hem düzenlemeler hem de yenilikçi çözümler açısından sürdürülebilirlik yolunda ciddi adımlar atarken; ABD, bu değişim dalgasının gerisinde kalma riskiyle karşı karşıya.

Oysa ABD Plastik Paktı, 2020’de oldukça iddialı hedeflerle yola çıktı:

Fakat son veriler hayal kırıklığı yaratıyor. 2023 itibarıyla Pact üyeleri tarafından kullanılan plastiklerin yalnızca %48’i sürdürülebilir nitelikteydi.

Geri dönüştürülmüş içerik oranı ise %9,4’e ancak ulaşabildi.

Hedeflerin Ertelenmesi: Riskler ve Yanlış Mesajlar

2030’a erteleme kararıyla birlikte duyurulan “Yol Haritası 2.0”, pozitif niyetler taşısa da beraberinde şu riski getiriyor: "Sürdürülebilirlik bekleyebilir" algısı. Üstelik ABD'nin geri dönüşüm sistemi hâlâ eyaletler bazında parçalı ve tutarsız. Böyle bir ortamda ulusal stratejilerin etkili olması oldukça zor.

Diğer yandan, Avrupa Birliği gibi bölgeler tek kullanımlık plastikleri sınırlayan sert düzenlemelerle çıtayı yükseltirken, ABD merkezli markalar küresel rekabette zorlanabilir. Bu gecikme, sadece çevreyi değil, inovasyonu, pazardaki itibarı ve müşteri sadakatini de tehdit ediyor.

Teknoloji Hazır. Peki Ya Biz?

İşin en ironik yanı ise şu: Gerekli teknolojiler hâlihazırda mevcut. Özellikle tek malzemeli, geri dönüştürülebilir ambalaj çözümleri artık hayal değil, uygulanabilir ve pazara hazır gerçeklikler.

Korozo Group olarak, bu dönüşümün merkezinde yer alıyoruz. Geliştirdiğimiz tek malzemeli esnek ambalajlar, yalnızca çevre dostu değil; aynı zamanda çok katmanlı ambalajlarla yarışacak kadar güçlü performans sunuyor. Avrupa’da bu çözümler çoktan yaygınlaşmaya başladı bile. ABD’nin potansiyeli ise daha da büyük: Doğru stratejiyle çok daha geniş bir ölçek ekonomisine ulaşabilir.

Ama teknoloji ne kadar hazır olursa olsun, net hedefler ve kararlı eylem planları olmadan bu yeniliklerin yaygınlaşması mümkün değil.

ABD Geri Dönüşüm Sisteminde Yapısal Zorluklar

ABD’de sürdürülebilir ambalaja geçişin önündeki en büyük engellerden biri parçalı geri dönüşüm altyapısı. Federal düzeyde standart bir sistemin olmaması, eyaletten eyalete değişen kurallar ve uygulamalar, hem tüketiciler hem üreticiler için kafa karıştırıcı.

Ancak bu bir dezavantaj olduğu kadar, bir fırsat da olabilir. Tek malzemeli ambalaj tasarımlarına yönelmek, karmaşık ayrıştırma süreçlerine olan bağımlılığı azaltarak, bu parçalı sistemde bile daha verimli bir geri dönüşüm sağlayabilir.

Artık Bekleyemeyiz: Eylem Zamanı

2030’a uzanan yolculukta, her yıl belirli ve ölçülebilir hedeflerin konulması şart. Marka sahipleri, politika yapıcılar ve ambalaj üreticileri olarak birlikte çalışarak bu hedefleri gerçekleştirmeliyiz. Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) gibi kapsamlı politikalar da bu sürecin ayrılmaz bir parçası olmalı.

ABD, sürdürülebilir ambalaja geçişte daha fazla zaman kaybedemez.

Teknoloji var, tüketici talebi artıyor, çevresel kriz ise gün gibi ortada. Şimdi ihtiyacımız olan şey, bu dönüşüme hemen, kararlılıkla öncülük edecek kolektif bir irade.

Çünkü mesele sadece çevre değil.
Aynı zamanda ABD işletmelerinin geleceği, küresel pazarlardaki rekabet gücü ve marka itibarı da tehlikede.

MARKANIZ İÇİN NELER SUNABİLECEĞİMİZİ KEŞFEDİN

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN